Cumartesi, Aralık 30, 2023

Hep O Şarkı’da Zeki Müren mi Var, Şükrü Tunar mı?

 

1. Giriş

Şükrü Tunar (1907-1962). Klarnet virtüözü. Türk sanat müziğinde klarnetin en önde gelen ismi. Aynı zamanda unutulmaz şarkılar bestelemiş bir bestekâr.

Zeki Müren (1931-1996). Türk sanat müziği denilince ilk akla gelen sembol isim. “Sanat Güneşi” olarak anılır. Şarkıcı, sinema oyuncusu, besteci, söz yazarı, şair, desinatör ve kıyafet tasarımcısı. Assolistliğin yanı sıra o da çok tanınıp sevilen şarkılar bestelemiş.

Ya da gerçekten bestelemiş mi? 60 küsur yıldır ortada dolaşan, gazetelere, kitaplara malzeme olan iddialara göre, Zeki Müren hayatında hiç beste yapmamıştır ve kendisine ait bir tek şarkısı bile yoktur. O bestelerin hepsi de sözüyle müziğiyle Şükrü Tunar’a aittir. Zeki Müren ve Şükrü Tunar arasında özel bir anlaşma vardı. Bu anlaşma gereği Şükrü Tunar o besteleri yapıp Zeki Müren’e hediye etti. (Başka bir anlatımda, bu besteler karşılığında Zeki Müren Şükrü Tunar’a yüklü miktarda para verdi). Üzerinde söz-müzik Şükrü Tunar yazan, Tunar’ın el yazısı ile yazılmış orijinal nota kâğıtlarını görenler var. Zeki Müren bir beste hırsızı ve sahtekârdır.

Zeki Müren klasikten arabeske geçtiği, sahnelere goygoylu okuma tavrını getirdiği için her zaman eleştirilmiştir ama beste hırsızlığıyla itham edilmek farklı bir şey. Sanatçılar hayatta iken bu konuda konuşmadıkları için yapılacak tek şey bestelerini inceleyerek bir sonuca varmak. Önce her iki sanatçının da eser sayısına bakalım.

Şükrü Tunar’ın şarkı ve saz eseri olarak 80 civarında bestesi var. En tanınmış ve internette bulunabilenler aşağıda verilmiştir.

Beste

Makam

Söz Yazarı

Adanın yeşil çamları aşkımıza yer olsun

Hüzzam

          -

Anar ömrünce gönül giden sevgilileri

Uşşak

Ahmet Kaçar

Ay öperken suların göğsünü

Hüzzam

Mustafa Nafiz Irmak

Bir zamanlar mâziye bak ne kadar şendik

Hüzzam

Osman Nihat Akın 

Canımın yoldaşı ol gönlüme bin neşe bırak

Uşşak

Halit Bekir Sabarkan

Dinmez hicran yarasının yaktığı yerler kanıyor

Uşşak

          -

Geçti muhabbet demi ağla gönül yan gönül

Uşşak

          -

Geçti sevdalarla ömrüm ihtiyar oldum bugün

Hüseyni

Hüseyin Sîret Özsever 

Gezer dolaşırsın her an gönülde

Uşşak

Hikmet Hanım

Gönül durup dururken bir güle uçtu kuş gibi

Hüzzam

Selim Aru 

Gözü ceylan gözüdür bakışı mestanedir

Kürdili Hicazkâr

Necdet Atılgan

Gurbet elde her akşam battı bağrımda güneş

Hüzzam

Osman Nihat Akın

Gülen yüzün solmuş sevgilim senin

Uşşak

          -

Güller arasında seni bensiz gören olmuş

Uşşak

          -

Kalbimi bezlederim minnet ü zevkle dilesen

Uşşak

          -

Neden hâlâ seversin onda vefa yok gönül

Hicaz

          -

Ruhsarı gibi gamzesi de afet-i candır

Uşşak

Süheyla Gürses

Söyleyemem derdimi kimseye derman olmasın diye

Hicaz

          -

Unut beni kalbimdeki hicranla yalnız kalayım

Rast

Ahmet Kaçar

Yâdımda o sevdalı yeşil didelerin var

Muhayyer

          -

 

 Zeki Müren de hepsi şarkı olarak yaklaşık 70 eser bestelemiş.

 

Beste

Makam

Söz Yazarı

Aldattın beni seviyorum diye kalbimi yaktın

Hicaz

Zeki Müren

Bir demet yasemen aşkımın tek hatırası

Nihavend

Zeki Müren

Bir gönül hikâyesi anlatırdı gözlerin

Uşşak

Zeki Müren

Bir şarkı söyle de kanasın ruhum

Nihavend

Mustafa Nafiz Irmak

Bir tatlı tebessümün bin vuslata bedeldir

Uşşak

Zeki Müren

Bir tatlı yalan olsa bile sevmeyi vad et

Nihavend

Zeki Müren

Bir yaz yağmuru gibi geçiverdi aşkımız

Hicaz

Zeki Müren

Bu hazan yine kalbim mâziden daha kırık

Hüzzam

Zeki Müren

Bu yağmur seni bana getirsin

Nihavend

Zeki Müren

Deva bulmayacak mı kalbimdeki bu yara

Hüzzam

Zeki Müren

Gözlerinin içine başka hayal girmesin

Nihavend

Sabih Gözen

Gurbet akşamlarında hasretinle inlerim

Hicaz

Zeki Müren

Kalbimdeki tek hatıranın rengi solarken

Karcığar

Zeki Müren

Kınalı keklik idim kanadımı kırdılar

Sabâ

Zeki Müren

Mâzimi unut gel kalbime koy başını

Nihavend

Nezihe Becerikli

O şarkıda sen varsın o şarkıda ben varım

Nihavend

Zeki Müren

Rüzgârlara kapılmış kuru yaprak misali

Hüseyni

Zeki Müren

Seni sevmek sana yanmak senin olmak dileğim

Nihavend

Zeki Müren

Şimdi uzaklardasın gönül hicranla doldu

Suzinak

Zeki Müren

Tekrar bana dönsen yine beni sevsen

Muhayyer Kürdi

Zeki Müren

Uzun yıllar bekledim hakikat oldu rüyam

Kürdili Hicazkâr

Zeki Müren

Yaşamak zevki verir ruhuma sonsuz kederim

Muhayyer Kürdi

Vedat Şenyol

Zehretme hayatı bana cananım

Acem Kürdi

Zeki Müren

 

 

Artık eser incelemesine geçebiliriz.

 

2. Güfte İncelemesi

 Şarkının söz kısmı olan güftenin iki temel kaynağı vardır. Bir şairin güfte olmaya uygun bir şiiri alınıp bestelenebilir, elbette bu her şiir için mümkün değildir. Ya da doğrudan bestelenmek için güfte yazılır. Tabi her güfte yazarı da şair değildir. Vecdi Bingöl, Mustafa Sevilen, Mehmet Erbulan gibi beste yapmayıp sadece güfte yazan şairlerin yanı sıra bestecilerin büyük kısmı aynı zamanda güfte de yazabilir. Mustafa Nafiz Irmak bestekârlığından çok güfteleri ile tanınır. Besteciler yazdıkları güfteleri hem kendileri kullanır hem de diğer besteci arkadaşlarına verirler. Güfte yazarlığı bakımından bestecileri birkaç kategoriye ayırabiliriz.

Birinci gruptakiler, şarkılarının çoğunun sözlerini kendileri yazıp dışarıdan güfte almaya fazla ihtiyaç duymayanlardır. Yesâri Asım Arsoy, Rüştü Şardağ, Yusuf Nalkesen, Şekip Ayhan Özışık bu kategoriye girer.

Bestecilerin çoğunu kapsayan ikinci gruptakiler, birinciler kadar olmasa da bestelerinde kendi yazdıkları güfteleri az veya çok kullanır. Sadettin Kaynak, Osman Nihat Akın, Muzaffer İlkar, Sadi Hoşses, Ferit Sıdal, Teoman Alpay, Necdet Tokatlıoğlu, Alaeddin Şensoy ilk akla gelen isimlerdir. 

Üçüncü sırada ise kendi yazdığı güftesi hiç bulunmayan, ya da yok denecek kadar az olan besteciler gelir. Münir Nurettin Selçuk, Şerif İçli, Cevdet Çağla, Sadi Işılay, Selahattin Pınar, Emin Ongan, Avni Anıl gibi pek çok bestekâr bu kategoridedir. Yani büyük bir bestecinin söz yazarlığı bestekârlığı ile paralel olmak zorunda değildir.

Bu bilgiyi verdikten sonra Şükrü Tunar bestelerine baktığımızda hepsinin güftelerinin başkalarına ait olduğunu görüyoruz. Söz ve müziği kendisine atfedilen sadece Hüzzam makamında kıyıda köşede kalmış bir piyasa şarkısı bulabildik.  

 

 Kirpiklerinin kudreti kalbimi çeldi

Güzel bir bakışın şimdi aklıma geldi

O mahzun duruşun hayatıma bedeldi

Güzel bir bakışın şimdi aklıma geldi

 

Buradan hareketle Tunar’ın söz yazarlığı yönünün bulunmadığını ve yukarıdaki sıralamada 3. gruba girdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.

Zeki Müren’e geçelim. Mustafa Nafiz ırmak, üniversiteden hocası Sabih Gözen, Nezihe Becerikli, Vedat Şenyol gibi birkaç kişinin 7 güftesini şarkılarında kullanmışsa da bestelerinin sözlerini genellikle kendisi yazmış. Yani Zeki Müren güfte yazarlığında 1. gruba giriyor. 1948 yılında bestelediği ilk şarkısının sözleri de ‘Zeki’ akrostişi ile kendisine aittir.


Zehretme hayatı bana cananım

Elemlerle doldu benim her anım

Kederinle yanıp sönse de canım

İnan ki ben yine sana hayranım


Zeki Müren’in 65 güftesi var ve Suat Sayın, Zekai Tunca, Abidin Gerçeker, Hüseyin Erbay gibi başka besteciler de şarkılarında onun bazı güftelerini kullanmış. Başkaları sahiplenmediğine göre güftelerin Zeki Müren’e ait olduğu kesindir.

Zeki Müren’in ayrıca 1965’te ‘Bıldırcın Yağmuru’ adında şiir kitabı çıkarmış bir şair olduğunu da ekleyelim ve müzik kısmına geçelim.

 

3. Müzik İncelemesi

Bir sanatçıyı diğerlerinden farklı kılan, ayırt edilmesini sağlayan şey tarzıdır. Mesela şarkılarda Sadettin Kaynak, Avni Anıl, saz eserlerinde Refik Talat Alpman, Reşat Aysu başkalarına benzemeyen üslup sahibi bestecilerdir. Tabi bir bestecinin tüm eserlerine onun özel tarzının damga vurması da beklenemez. Günümüzde ‘Bilgisayar Destekli Analiz Yöntemi’ kullanılarak bir bestecinin eserlerinde ses alanı, makamları, perdeleri, ezgisel kalıpları, seyirleri nasıl kullandığı, diğer bestecilerle benzerlik ve farklılıkları daha derinlikli tahlil edilebiliyor. Ancak bizler bunlar olmadan da her iki bestecinin yukarıdaki listelerde verilen şarkılarını dinlediğimizde bir fikir edinebiliriz.

Şükrü Tunar Zeki Müren’den bir kuşak önde, Osmanlıdan Cumhuriyete geçiş döneminin bestecisidir. Şarkılarını klasik-piyasa arası olarak tanımlayabiliriz. Buna karşılık Zeki Müren Cumhuriyet dönemine ait, şarkıda klasik etkisinin iyice azaldığı, Türk Sanat Müziğine dönüştüğü bir dönemin sanatçısı olarak daha incelikli ve modernize besteler yapmış. İlk bestesinden itibaren belli bir üslup sahibi olduğu ve bunu koruduğu görülebilir.

Uşşak makamında Şükrü Tunar’ın ‘Canımın yoldaşı ol gönlüme bin neşe bırak’ ile Zeki Müren’in ‘Bir tatlı tebessümün bin vuslata bedeldir’ şarkıları birbirleriyle çok benzerlik gösteriyor. Zaten ikisi de Zeki Müren icrasıyla bilinir ki çoğu Şükrü Tunar şarkısı Zeki Müren’in okumasıyla tanınmıştır. Tunar ve Müren her zaman çok yakın olmuşlardır ve Tunar Zeki Müren’in hocalarından sayılabilir. Bir etkileşim her zaman mümkündür. Ayrıca Uşşak, Hüzzam gibi makamlarda birbirine yakın ezgi kalıplarına çok rastlanır.

Ancak Zeki Müren’in ‘Bir gönül hikâyesi anlatırdı gözlerin’, ‘Seni sevmek sana yanmak senin olmak dileğim’, ‘Uzun yıllar bekledim hakikat oldu rüyam (Manolyam)’ gibi bestelerine baktığımızda karşımıza tam Zeki Müren üslubunu ortaya koyan orijinal eserler çıkıyor. Yine Türk sanat müziğine biraz aşina olan herhangi bir dinleyici ‘Tekrar bana dönsen yine beni sevsen’, ya da ‘Gözlerinin içine başka hayal girmesin’ şarkılarının Zeki Müren’den başka biriyle alakası olmayacağını kestirebilir. Yani Zeki Müren’e kendi üslubunu oluşturmuş usta bir şarkı bestekârı diyebilir ve sorular kısmına geçebiliriz.

 

4. Sorular

Kendi şarkılarına güfte yaz(a)mayan Şükrü Tunar neredeyse kendi bestelerinin sayısı kadar Zeki Müren şarkısına nasıl söz yazabilmiş?  Yoksa Zeki Müren güfteleri yazıp bestelemesi için Tunar’a mı vermiş? Ama sözleri de Tunar’ın yazdığı iddia ediliyor. Ayrıca bazen Selahattin Pınar’ın da gizli bestekârlar arasında adı geçiyor ama onun da güfte yazarlığı yok.

Zeki Müren başkalarından birkaç güfte almış. O güfteleri Şükrü Tunar mı bestelemiş? Güfte sahipleri duruma itiraz etmemiş mi?

Ya Zeki Müren güftelerini kullanan bestecilere ne demeli? O güfteler de mi Şükrü Tunar’a ait?

Şiir kitabı sahibi Zeki Müren güfte yazamaz mı? O şiirler de mi Şükrü Tunar’ın?

Zeki Müren’in çoğu şarkısı Şükrü Tunar’ınkilere hiç benzemiyor. Eğer bunları Zeki Müren de bestelemediyse meçhul başka birinin bestelemiş olması gerek. Bu mümkün mü?

Güzel Sanatlar Akademisini birincilikle bitirmiş, sahne kıyafetlerinin tasarımını kendi yapmış, desen, resim sergileri açmış, şair, söz yazarı Zeki Müren beste yapmaktan aciz biri olabilir mi?

Zeki Müren’in ilk bestesi 17 yaşında lise öğrencisi iken ‘Zehretme hayatı bana cananım’ şarkısı olduğuna göre Şükrü Tunar henüz tanınmayan bir çocukla mı anlaşmalı beste yapmaya başlamış?

Şükrü Tunar’ın imzaladığı sararmış nota kâğıtlarını görenler varmış. Şükrü Tunar o besteleri Zeki Müren için hazırladıysa neden üstlerine imzasını atsın ki?

Şükrü Tunar besteleri hediye mi etti, para karşılığında mı yaptı? Bir karar verin.

 

5. Sonuç

İncelememizi tüm Zeki Müren bestelerinin aslında söz-müzik Şükrü Tunar’a ait olduğu suçlaması üzerinden götürdük. Kimi yerlerde konu bazı bestelerin Tunar’a ait olduğu şeklinde yumuşatılıyor. Tabi buna bir şey söylemek zor. En doğrusunu herhalde Zeki Müren bilirdi, o da belki meseleyi dallandırmamak için konuşmamış.

İddia sahipleri; ikinci sınıf gazeteciler, üçüncü sınıf sanatçılar, Şükrü Tunar’ın oğlu olduğu söylenen varlığı yokluğu meçhul bir kişi, Tanburi Cemil Bey, Zeki Müren eleştirileriyle kendini önemli göstermeye çalışan, her devirde çeşitli meslekler icra eden şahıstan oluşuyor. Ellerinde rivayetlerden veya ‘O şarkıları kimin bestelediğini bilen biliyor’ türü imalardan başka herhangi bir belge yok. Zaten olsa ortaya dökerlerdi. Aslında onlar da Zeki Müren’in beste yapamayacak kadar yeteneksiz biri olmadığını bilmeyecek, musikiden bihaber kimseler değiller ama maksat şahsi husumetinden dolayı karalamak, kendi adını duyurmak, reklamını yapmak. İşin diğer bir üzücü yanı ise, bir kamu kurumunun yayınladığı kitapta da bu iddiaların araya sıkıştırılmış olması. Musiki derneğinin çaycısının bile önemli müzik insanı olarak tanıtıldığı o kitaplarda Zeki Müren’in ne hayatı var, ne de herhangi bir şarkısı.

Bir de, ‘Son derece başarılı bir reklam faaliyeti sayesinde bir sanat güneşi yaratıldı’ demezler mi! Zeki Müren 1950 yılında İstanbul Radyosunun açtığı solistlik sınavını 186 adayın arasından birincilikle kazandı. Yıllarca radyoda programlar yaptı. Hocaları, Refik Fersan, Şerif İçli, Sadi Işılay, Şükrü Tunar, Kadri Şençalar gibi devrin önde gelen musiki adamlarıydı. Bu suçlama doğrudan onlara da yöneltiliyor. Onca üstat yeteneksiz bir şarkıcıyı koruyup sanat güneşi haline getirmiş, bilgisi ve zevki şimdikinden çok daha yüksek olan zamanın dinleyicileri de bunu anlamamış. Zeki Müren’in klasikten arabeske kayması sanat adına iyi olmamıştır ama Türk Sanat Müziği bugün hâlâ belli bir oranda dinleniyorsa bunda besteci ve icracı olarak klasikçi Zeki Müren’in katkısı büyüktür.   

Konuyu tek cümleyle ‘Şükrü Tunar güfte yazamazdı, besteleri de Zeki Müren’inkilere pek benzemiyor’ diye özetleyerek kapatıyoruz. İnsaflı bir okuyucu için herhalde bu yeterlidir. Bu yazı da zaten onlar için hazırlanmıştır.