1. Giriş
Şükrü Tunar (1907-1962). Klarnet virtüözü. Türk sanat
müziğinde klarnetin en önde gelen ismi. Aynı zamanda unutulmaz şarkılar
bestelemiş bir bestekâr.
Zeki Müren (1931-1996). Türk sanat müziği denilince
ilk akla gelen sembol isim. “Sanat Güneşi” olarak anılır. Şarkıcı, sinema
oyuncusu, besteci, söz yazarı, şair, desinatör ve kıyafet tasarımcısı.
Assolistliğin yanı sıra o da çok tanınıp sevilen şarkılar bestelemiş.
Ya da gerçekten bestelemiş mi? 60 küsur yıldır ortada
dolaşan, gazetelere, kitaplara malzeme olan iddialara göre, Zeki Müren
hayatında hiç beste yapmamıştır ve kendisine ait bir tek şarkısı bile yoktur. O
bestelerin hepsi de sözüyle müziğiyle Şükrü Tunar’a aittir. Zeki Müren ve Şükrü
Tunar arasında özel bir anlaşma vardı. Bu anlaşma gereği Şükrü Tunar o
besteleri yapıp Zeki Müren’e hediye etti. (Başka bir anlatımda, bu besteler
karşılığında Zeki Müren Şükrü Tunar’a yüklü miktarda para verdi). Üzerinde
söz-müzik Şükrü Tunar yazan, Tunar’ın el yazısı ile yazılmış orijinal nota
kâğıtlarını görenler var. Zeki Müren bir beste hırsızı ve sahtekârdır.
Zeki Müren klasikten arabeske geçtiği, sahnelere
goygoylu okuma tavrını getirdiği için her zaman eleştirilmiştir ama beste
hırsızlığıyla itham edilmek farklı bir şey. Sanatçılar hayatta iken bu konuda
konuşmadıkları için yapılacak tek şey bestelerini inceleyerek bir sonuca
varmak. Önce her iki sanatçının da eser sayısına bakalım.
Şükrü Tunar’ın şarkı ve saz eseri olarak 80 civarında
bestesi var. En tanınmış ve internette bulunabilenler aşağıda verilmiştir.
Beste |
Makam |
Söz Yazarı |
Adanın yeşil çamları aşkımıza yer olsun |
Hüzzam |
- |
Anar ömrünce gönül giden sevgilileri |
Uşşak |
Ahmet Kaçar |
Ay öperken suların göğsünü |
Hüzzam |
Mustafa Nafiz Irmak |
Bir zamanlar mâziye bak ne kadar şendik |
Hüzzam |
Osman Nihat Akın |
Canımın yoldaşı ol gönlüme bin neşe bırak |
Uşşak |
Halit Bekir Sabarkan |
Dinmez hicran yarasının yaktığı yerler kanıyor |
Uşşak |
- |
Geçti muhabbet demi ağla gönül yan gönül |
Uşşak |
- |
Geçti sevdalarla ömrüm ihtiyar oldum bugün |
Hüseyni |
Hüseyin Sîret Özsever |
Gezer dolaşırsın her an gönülde |
Uşşak |
Hikmet Hanım |
Gönül durup dururken bir güle uçtu kuş gibi |
Hüzzam |
Selim Aru |
Gözü ceylan gözüdür bakışı mestanedir |
Kürdili Hicazkâr |
Necdet Atılgan |
Gurbet elde her akşam battı bağrımda güneş |
Hüzzam |
Osman Nihat Akın |
Gülen yüzün solmuş sevgilim senin |
Uşşak |
- |
Güller arasında seni bensiz gören olmuş |
Uşşak |
- |
Kalbimi bezlederim minnet ü zevkle dilesen |
Uşşak |
- |
Neden hâlâ seversin onda vefa yok gönül |
Hicaz |
- |
Ruhsarı gibi gamzesi de afet-i candır |
Uşşak |
Süheyla Gürses |
Söyleyemem derdimi kimseye derman olmasın diye |
Hicaz |
- |
Unut beni kalbimdeki hicranla yalnız kalayım |
Rast |
Ahmet Kaçar |
Yâdımda o sevdalı yeşil didelerin var |
Muhayyer |
- |
Zeki Müren de hepsi şarkı olarak
yaklaşık 70 eser bestelemiş.
Beste |
Makam |
Söz Yazarı |
Aldattın beni seviyorum diye kalbimi yaktın |
Hicaz |
Zeki Müren |
Bir demet yasemen aşkımın tek hatırası |
Nihavend |
Zeki Müren |
Bir gönül hikâyesi anlatırdı gözlerin |
Uşşak |
Zeki Müren |
Bir şarkı söyle de kanasın ruhum |
Nihavend |
Mustafa Nafiz Irmak |
Bir tatlı tebessümün bin vuslata bedeldir |
Uşşak |
Zeki Müren |
Bir tatlı yalan olsa bile sevmeyi vad et |
Nihavend |
Zeki Müren |
Bir yaz yağmuru gibi geçiverdi aşkımız |
Hicaz |
Zeki Müren |
Bu hazan yine kalbim mâziden daha kırık |
Hüzzam |
Zeki Müren |
Bu yağmur seni bana getirsin |
Nihavend |
Zeki Müren |
Deva bulmayacak mı kalbimdeki bu yara |
Hüzzam |
Zeki Müren |
Gözlerinin içine başka hayal girmesin |
Nihavend |
Sabih Gözen |
Gurbet akşamlarında hasretinle inlerim |
Hicaz |
Zeki Müren |
Kalbimdeki tek hatıranın rengi solarken |
Karcığar |
Zeki Müren |
Kınalı keklik idim kanadımı kırdılar |
Sabâ |
Zeki Müren |
Mâzimi unut gel kalbime koy başını |
Nihavend |
Nezihe Becerikli |
O şarkıda sen varsın o şarkıda ben varım |
Nihavend |
Zeki Müren |
Rüzgârlara kapılmış kuru yaprak misali |
Hüseyni |
Zeki Müren |
Seni sevmek sana yanmak senin olmak dileğim |
Nihavend |
Zeki Müren |
Şimdi uzaklardasın gönül hicranla doldu |
Suzinak |
Zeki Müren |
Tekrar bana dönsen yine beni sevsen |
Muhayyer Kürdi |
Zeki Müren |
Uzun yıllar bekledim hakikat oldu rüyam |
Kürdili Hicazkâr |
Zeki Müren |
Yaşamak zevki verir ruhuma sonsuz kederim |
Muhayyer Kürdi |
Vedat Şenyol |
Zehretme hayatı bana cananım |
Acem Kürdi |
Zeki Müren |
Artık eser incelemesine geçebiliriz.
2. Güfte İncelemesi
Şarkının söz kısmı olan güftenin iki
temel kaynağı vardır. Bir şairin güfte olmaya uygun bir şiiri alınıp
bestelenebilir, elbette bu her şiir için mümkün değildir. Ya da doğrudan
bestelenmek için güfte yazılır. Tabi her güfte yazarı da şair değildir. Vecdi
Bingöl, Mustafa Sevilen, Mehmet Erbulan gibi beste yapmayıp sadece güfte yazan
şairlerin yanı sıra bestecilerin büyük kısmı aynı zamanda güfte de yazabilir.
Mustafa Nafiz Irmak bestekârlığından çok güfteleri ile tanınır. Besteciler
yazdıkları güfteleri hem kendileri kullanır hem de diğer besteci arkadaşlarına
verirler. Güfte yazarlığı bakımından bestecileri birkaç kategoriye
ayırabiliriz.
Birinci gruptakiler, şarkılarının
çoğunun sözlerini kendileri yazıp dışarıdan güfte almaya fazla ihtiyaç
duymayanlardır. Yesâri Asım Arsoy, Rüştü Şardağ, Yusuf Nalkesen, Şekip Ayhan
Özışık bu kategoriye girer.
Bestecilerin çoğunu kapsayan ikinci
gruptakiler, birinciler kadar olmasa da bestelerinde kendi yazdıkları güfteleri
az veya çok kullanır. Sadettin Kaynak, Osman Nihat Akın, Muzaffer İlkar, Sadi
Hoşses, Ferit Sıdal, Teoman Alpay, Necdet Tokatlıoğlu, Alaeddin Şensoy ilk akla
gelen isimlerdir.
Üçüncü sırada ise kendi yazdığı güftesi
hiç bulunmayan, ya da yok denecek kadar az olan besteciler gelir. Münir
Nurettin Selçuk, Şerif İçli, Cevdet Çağla, Sadi Işılay, Selahattin Pınar, Emin
Ongan, Avni Anıl gibi pek çok bestekâr bu kategoridedir. Yani büyük bir
bestecinin söz yazarlığı bestekârlığı ile paralel olmak zorunda değildir.
Bu bilgiyi verdikten sonra Şükrü Tunar
bestelerine baktığımızda hepsinin güftelerinin başkalarına ait olduğunu
görüyoruz. Söz ve müziği kendisine atfedilen sadece Hüzzam makamında kıyıda
köşede kalmış bir piyasa şarkısı bulabildik.
Kirpiklerinin kudreti kalbimi çeldi
Güzel bir bakışın şimdi aklıma geldi
O mahzun duruşun hayatıma bedeldi
Güzel bir bakışın şimdi aklıma geldi
Buradan hareketle Tunar’ın söz yazarlığı yönünün bulunmadığını ve
yukarıdaki sıralamada 3. gruba girdiğini rahatlıkla söyleyebiliriz.
Zeki Müren’e geçelim. Mustafa Nafiz ırmak,
üniversiteden hocası Sabih Gözen, Nezihe Becerikli, Vedat Şenyol gibi birkaç
kişinin 7 güftesini şarkılarında kullanmışsa da bestelerinin sözlerini
genellikle kendisi yazmış. Yani Zeki Müren güfte yazarlığında 1. gruba giriyor.
1948 yılında bestelediği ilk şarkısının sözleri de ‘Zeki’ akrostişi ile
kendisine aittir.
Zehretme hayatı bana cananım
Elemlerle doldu benim her anım
Kederinle yanıp sönse de canım
İnan ki ben yine sana hayranım
Zeki Müren’in 65 güftesi var ve Suat Sayın, Zekai
Tunca, Abidin Gerçeker, Hüseyin Erbay gibi başka besteciler de şarkılarında
onun bazı güftelerini kullanmış. Başkaları sahiplenmediğine göre güftelerin
Zeki Müren’e ait olduğu kesindir.
Zeki Müren’in ayrıca 1965’te ‘Bıldırcın
Yağmuru’ adında şiir kitabı çıkarmış bir şair olduğunu da ekleyelim ve
müzik kısmına geçelim.
3. Müzik İncelemesi
Bir sanatçıyı diğerlerinden farklı kılan, ayırt
edilmesini sağlayan şey tarzıdır. Mesela şarkılarda Sadettin Kaynak, Avni Anıl,
saz eserlerinde Refik Talat Alpman, Reşat Aysu başkalarına benzemeyen üslup
sahibi bestecilerdir. Tabi bir bestecinin tüm eserlerine onun özel tarzının
damga vurması da beklenemez. Günümüzde ‘Bilgisayar Destekli Analiz Yöntemi’
kullanılarak bir bestecinin eserlerinde ses alanı, makamları, perdeleri,
ezgisel kalıpları, seyirleri nasıl kullandığı, diğer bestecilerle benzerlik ve
farklılıkları daha derinlikli tahlil edilebiliyor. Ancak bizler bunlar olmadan
da her iki bestecinin yukarıdaki listelerde verilen şarkılarını dinlediğimizde
bir fikir edinebiliriz.
Şükrü Tunar Zeki Müren’den bir kuşak önde, Osmanlıdan
Cumhuriyete geçiş döneminin bestecisidir. Şarkılarını klasik-piyasa arası
olarak tanımlayabiliriz. Buna karşılık Zeki Müren Cumhuriyet dönemine ait,
şarkıda klasik etkisinin iyice azaldığı, Türk Sanat Müziğine dönüştüğü bir
dönemin sanatçısı olarak daha incelikli ve modernize besteler yapmış. İlk
bestesinden itibaren belli bir üslup sahibi olduğu ve bunu koruduğu
görülebilir.
Uşşak makamında Şükrü Tunar’ın ‘Canımın yoldaşı ol
gönlüme bin neşe bırak’ ile Zeki Müren’in ‘Bir tatlı tebessümün bin
vuslata bedeldir’ şarkıları birbirleriyle çok benzerlik gösteriyor.
Zaten ikisi de Zeki Müren icrasıyla bilinir ki çoğu Şükrü Tunar şarkısı Zeki
Müren’in okumasıyla tanınmıştır. Tunar ve Müren her zaman çok yakın olmuşlardır
ve Tunar Zeki Müren’in hocalarından sayılabilir. Bir etkileşim her zaman
mümkündür. Ayrıca Uşşak, Hüzzam gibi makamlarda birbirine yakın ezgi
kalıplarına çok rastlanır.
Ancak Zeki Müren’in ‘Bir gönül hikâyesi anlatırdı
gözlerin’, ‘Seni sevmek sana yanmak senin olmak dileğim’, ‘Uzun
yıllar bekledim hakikat oldu rüyam (Manolyam)’ gibi bestelerine
baktığımızda karşımıza tam Zeki Müren üslubunu ortaya koyan orijinal eserler
çıkıyor. Yine Türk sanat müziğine biraz aşina olan herhangi bir dinleyici ‘Tekrar
bana dönsen yine beni sevsen’, ya da ‘Gözlerinin içine başka hayal
girmesin’ şarkılarının Zeki Müren’den başka biriyle alakası olmayacağını
kestirebilir. Yani Zeki Müren’e kendi üslubunu oluşturmuş usta bir şarkı
bestekârı diyebilir ve sorular kısmına geçebiliriz.
4. Sorular
Kendi şarkılarına güfte yaz(a)mayan Şükrü Tunar
neredeyse kendi bestelerinin sayısı kadar Zeki Müren şarkısına nasıl söz
yazabilmiş? Yoksa Zeki Müren güfteleri yazıp bestelemesi için
Tunar’a mı vermiş? Ama sözleri de Tunar’ın yazdığı iddia ediliyor. Ayrıca bazen
Selahattin Pınar’ın da gizli bestekârlar arasında adı geçiyor ama onun da güfte
yazarlığı yok.
Zeki Müren başkalarından birkaç güfte almış. O
güfteleri Şükrü Tunar mı bestelemiş? Güfte sahipleri duruma itiraz etmemiş mi?
Ya Zeki Müren güftelerini kullanan bestecilere ne
demeli? O güfteler de mi Şükrü Tunar’a ait?
Şiir kitabı sahibi Zeki Müren güfte yazamaz mı? O
şiirler de mi Şükrü Tunar’ın?
Zeki Müren’in çoğu şarkısı Şükrü Tunar’ınkilere hiç
benzemiyor. Eğer bunları Zeki Müren de bestelemediyse meçhul başka birinin
bestelemiş olması gerek. Bu mümkün mü?
Güzel Sanatlar Akademisini birincilikle bitirmiş,
sahne kıyafetlerinin tasarımını kendi yapmış, desen, resim sergileri açmış,
şair, söz yazarı Zeki Müren beste yapmaktan aciz biri olabilir mi?
Zeki Müren’in ilk bestesi 17 yaşında lise öğrencisi
iken ‘Zehretme hayatı bana cananım’ şarkısı olduğuna göre Şükrü Tunar henüz
tanınmayan bir çocukla mı anlaşmalı beste yapmaya başlamış?
Şükrü Tunar’ın imzaladığı sararmış nota kâğıtlarını
görenler varmış. Şükrü Tunar o besteleri Zeki Müren için hazırladıysa neden
üstlerine imzasını atsın ki?
Şükrü Tunar besteleri hediye mi etti, para
karşılığında mı yaptı? Bir karar verin.
5. Sonuç
İncelememizi tüm Zeki Müren bestelerinin aslında
söz-müzik Şükrü Tunar’a ait olduğu suçlaması üzerinden götürdük. Kimi yerlerde
konu bazı bestelerin Tunar’a ait olduğu şeklinde yumuşatılıyor. Tabi buna bir
şey söylemek zor. En doğrusunu herhalde Zeki Müren bilirdi, o da belki meseleyi
dallandırmamak için konuşmamış.
İddia sahipleri; ikinci sınıf gazeteciler, üçüncü
sınıf sanatçılar, Şükrü Tunar’ın oğlu olduğu söylenen varlığı yokluğu meçhul
bir kişi, Tanburi Cemil Bey, Zeki Müren eleştirileriyle kendini önemli
göstermeye çalışan, her devirde çeşitli meslekler icra eden şahıstan oluşuyor.
Ellerinde rivayetlerden veya ‘O şarkıları kimin bestelediğini bilen biliyor’
türü imalardan başka herhangi bir belge yok. Zaten olsa ortaya dökerlerdi.
Aslında onlar da Zeki Müren’in beste yapamayacak kadar yeteneksiz biri
olmadığını bilmeyecek, musikiden bihaber kimseler değiller ama maksat şahsi
husumetinden dolayı karalamak, kendi adını duyurmak, reklamını yapmak. İşin
diğer bir üzücü yanı ise, bir kamu kurumunun yayınladığı kitapta da bu
iddiaların araya sıkıştırılmış olması. Musiki derneğinin çaycısının bile önemli
müzik insanı olarak tanıtıldığı o kitaplarda Zeki Müren’in ne hayatı var, ne de
herhangi bir şarkısı.
Bir de, ‘Son derece başarılı bir reklam faaliyeti
sayesinde bir sanat güneşi yaratıldı’ demezler mi! Zeki Müren 1950 yılında
İstanbul Radyosunun açtığı solistlik sınavını 186 adayın arasından birincilikle
kazandı. Yıllarca radyoda programlar yaptı. Hocaları, Refik Fersan, Şerif İçli,
Sadi Işılay, Şükrü Tunar, Kadri Şençalar gibi devrin önde gelen musiki
adamlarıydı. Bu suçlama doğrudan onlara da yöneltiliyor. Onca üstat yeteneksiz
bir şarkıcıyı koruyup sanat güneşi haline getirmiş, bilgisi ve zevki
şimdikinden çok daha yüksek olan zamanın dinleyicileri de bunu anlamamış. Zeki
Müren’in klasikten arabeske kayması sanat adına iyi olmamıştır ama Türk Sanat
Müziği bugün hâlâ belli bir oranda dinleniyorsa bunda besteci ve icracı olarak
klasikçi Zeki Müren’in katkısı büyüktür.
Konuyu tek cümleyle ‘Şükrü Tunar güfte yazamazdı,
besteleri de Zeki Müren’inkilere pek benzemiyor’ diye özetleyerek kapatıyoruz.
İnsaflı bir okuyucu için herhalde bu yeterlidir. Bu yazı da zaten onlar için
hazırlanmıştır.