Dilsiz kaval-ney kıyaslaması yapılırken, kavalın
seslerinin eksik olduğu, her sesin elde edilemediği, neyin yanında kavalın
basit bir boru gibi kaldığı ya da neyin kavaldan daha kolay olduğu sıklıkla
söylenir. İddia sahipleri ise kavalı terk edip neye geçmiş neyzenler veya
hâlihazırda kaval icracısı olan kimselerdir. Birinin diğerinden kolay olması
herkesin bakış açısına göre değişen sübjektif bir görüştür ama kavaldaki eksik
sesler konusunda kısmi bir doğruluk payı vardır, daha doğrusu vardı.
Eskiden kavalın bütün delikleri eşit büyüklükte ve
komasız olarak açılıyordu. Bu kavallarda Si bemol 2 gibi sesler yoktu. Son
yıllarda bazı ustaların çalışmalarıyla kavallar komalı olarak açılmaya
başlandı. Mesela alttan üçüncü delik küçültülerek Si bemol 2 sesi elde edildi.
Komalı kavallarda baş ve dudak hareketlerinin de yardımıyla neyden elde edilen
bütün sesler çıkarılabilmektedir. Evcara, suzidil, şedaraban, şevkefza gibi
makamları kavalda denediğimde tam sonuç aldım. Hatta Kürdili Hicazkâr gibi
makamlar neyden daha kolay geldi.
İster ağaç ister plastik olsun günümüzde imal edilen
kavalların büyük çoğunluğu piyasanın talebi doğrultusunda komalı olarak
açılmaktadır. Bu duruma itiraz eden bazı icracılar komalı kavalların dünya müziğine
açılamayacağı fikrindedirler. Bizim kanaatimizce kaval öncelikle bir halk
müziği çalgısıdır ve bir çalgının asıl kullanım alanında ihtiyaçları
karşılaması beklenir. “Serenler” veya “Al Yeşil Dökün Anneler” gibi bazı
türkülerde hem natürel Si hem de Si bemol 2 kullanımı vardır. Si bemol 2 gibi
halk müziğinde en çok kullanılan bir sesin eksikliğinin giderilmesi kavalı yetkinlikte
bir üst seviyeye taşımıştır. Ney de komalı sesleriyle dünya müziklerinde çok
daha fazla kullanılıyor ve bir sorun olmadı. Kavalı dünya müziklerinde
kullanmak isteyenler için komasız kavallar da yine mevcut. Ayrıca natürel Si
neyde olduğu gibi kavalda da yarım parmak açarak icra edilebilir. Kısacası, hem
ney hem de kaval icracısı olarak söyleyeceğimiz, çağdaş dilsiz kavallarda eksik
ses problemi yoktur.